NASA, yaşam barındırma potansiyeli taşıyan okyanus uyduları Europa ve Enceladus’a yönelik olası görevler için buz delici bir robot geliştiriyor. Şu anda aktif bir göreve atanmasa da, teknoloji ileride kullanılmak üzere hazır hâlde bekletiliyor.
Okyanus Uyduları: Europa ve Enceladus
Europa ve Enceladus, yüzeylerinin altında sıvı su okyanusları barındırdığı düşünülen iki önemli gök cismi. 2030 yılında ulaşması beklenen Europa Clipper görevi, Europa’nın yaşanabilirliği hakkında veri toplayacak. Eğer bu veriler umut verici olursa, robotik iniş görevleri sayesinde yüzeyin altında yaşam belirtileri aranabilecek.
Zorlu Koşullara Karşı Geliştirilmiş Bir Sistem
NASA’nın Jet Propulsion Laboratory (JPL) ekibi, bu zorlu görevler için özel bir robot geliştirdi. Şu anda Alaska’daki Matanuska Buzulu’nda test edilen bu robot, Europa’nın sert çevre koşullarına dayanabilecek şekilde tasarlandı.
JPL’den gezegen bilimci Kevin Hand’e göre, “Bu noktada bu oldukça olgun bir konsept.” Ancak Europa’nın yüzeyi, teknoloji için büyük zorluklar barındırıyor.
Europa’da Karşılaşılabilecek Zorluklar
Europa’nın yüzeyinde yoğun radyasyon bulunuyor. Bu, elektronik sistemler için büyük bir tehdit oluşturuyor. Ayrıca, Ay’ın gece-gündüz döngüsü yaklaşık 85 saat sürüyor ve iletişim yalnızca sınırlı bir zaman aralığında mümkün.
Bunun yanı sıra:
- Yüzeye ait yüksek çözünürlüklü görüntüler yetersiz.
- Atmosfer çok ince, bu da sıcaklığın -160°C ile -220°C arasında değişmesine neden oluyor.
- Yüzeydeki buz, beton kadar sert olabilir.
- Şarj edilemeyen piller kullanılması gerekiyor çünkü güneş panelleri için yeterli enerji sağlanamıyor.
Tüm bu nedenlerle robotun, otonom şekilde çalışması büyük önem taşıyor.
Gelişmiş Otonomi ve Delme Sistemi
Robot, zorlu yüzey koşullarında denge sağlayabilen bacaklara ve LED aydınlatmalı stereoskopik kameralara sahip. Bu kameralar, çevrenin dijital bir topografya haritasını oluşturuyor. Aynı zamanda yedi serbestlik derecesine sahip bir robot kolu ve ICEPICK adlı delme aracıyla donatılmış durumda. Bu araç, buzun 20 santimetre derinliğine kadar inebiliyor.
Ayrıca, robot iki seviyeli otonomi sistemine sahip:
- Yüksek seviyeli sistem, enerji bütçesine göre görev planlaması yapıyor, örnek alıyor ve analiz ediyor.
- Düşük seviyeli sistem, örnekleme sürecini daha küçük adımlara bölerek matkap ve kolun çalışmasını optimize ediyor.
Gerçek Dünya Testleri ve Başarı
Robot, önce simülasyon ortamında, ardından kapalı test alanlarında ve son olarak da Alaska’daki gerçek saha koşullarında test edildi. En zorlu test alanında, 12 derece eğimli bir yüzeyde 27 santimetre derinliğe kadar delme işlemini başarıyla tamamladı.
Ancak testlerin ardından proje rafa kaldırıldı.
Görev Değişikliği: Europa Yerine Enceladus
2023’te yayımlanan yeni on yıllık gezegen bilimi stratejisinde Europa iniş aracı öncelikli görevler arasında yer almadı. Gerekçe olarak Jüpiter’in yüksek radyasyon ortamının biyolojik izlerin tespitini zorlaştırması gösterildi.
Buna karşılık, Satürn’ün uydusu Enceladus için umut hâlâ devam ediyor. Enceladus, daha düşük radyasyon seviyelerine sahip. Ayrıca daha önce karbon, nitrojen ve tuz içeren su sütunları tespit edildi. Bu da biyolojik izlerin yüzeyde korunma olasılığını artırıyor.
Geleceğe Dair Umutlar
JPL’den Joseph Bowkett’e göre, Europa’daki robotik testlerden elde edilen veriler, Enceladus’ta daha güvenli bir ortamda tekrar kullanılabilir. Ayrıca, Mars’taki Perseverance gezgini ile benzer teknoloji kullanılması bu deneyimlerin değerini artırıyor.
Hand ise hâlâ umutlu:
“Bir denizaltıyla Europa’nın okyanusuna girip deniz tabanına kadar inmeyi çok isterdim. Ancak bunu mümkün kılmak için birçok teknolojik engelin aşılması gerekiyor.”
Sonuç: Hazırlıklı Olmak, Görevden Önce Geliyor
Her ne kadar Europa’ya iniş görevi şu an için gündemde olmasa da, geliştirilen robot sayesinde bilim insanları gelecekteki misyonlara hazır olabilecek. Bu çalışmalar, gezegen keşfi ve yaşam arayışı adına büyük bir adımı temsil ediyor.
👉 Daha fazla içerik için teknoread.com‘u ziyaret edin!
