Ay, günümüzde güçlü bir içsel manyetik alana sahip olmasa da, uzak tarafındaki kayaların bazılarında gözlemlenen mıknatıslanma bilim insanlarını şaşırtıyor. MIT öncülüğünde yürütülen yeni bir araştırma, bu manyetik izlerin büyük bir çarpmanın etkisiyle oluşan geçici bir manyetik alanla açıklanabileceğini ortaya koyuyor.
Plazmayla Güçlenen Geçici Manyetik Alan
Gezegen bilimci Isaac Narrett liderliğindeki ekip, dev bir çarpmanın Ay’ın eski zayıf dinamo alanıyla etkileşime girerek geçici olarak güçlü bir manyetik alan oluşturmuş olabileceğini simüle etti. Bu olayın Ay’ın güney kutbuna yakın, uzak tarafındaki yüksek manyetizmalı kayaların oluşumunda etkili olduğu düşünülüyor.
Yaklaşık 40 dakika süren bu olayda, çarpma sonrası yüzeyde buharlaşan madde büyük bir plazma bulutu oluşturdu. Bu plazma, Ay’ın mevcut zayıf alanıyla etkileşime girerek alanı anlık olarak güçlendirdi.
Kart Destesi Benzetmesiyle Açıklanan Süreç
Araştırmanın ortak yazarı Benjamin Weiss, bu süreci şu benzetmeyle açıklıyor: “Manyetik bir alanda 52 kartlık bir desteyi havaya fırlatmak gibi. Kartlar yere yeni yönelimde düşüyor. Bu, kayaların mıknatıslanma sürecini simgeliyor.”
Kayalarda bulunan elektronlar bu geçici manyetik alan etkisiyle yeniden hizalanıyor ve kaya o anki manyetik alanın izini kaydediyor. Bu süreç, yüzeyde manyetik alanın varlığını kalıcı kılmasa da, kayanın içinde tarihsel bir iz bırakıyor.
Ay’daki Dinamo ve Çarpma Teorisinin Bileşimi
Bu bulgular, Ay’ın geçmişte hem bir çekirdek dinamosu hem de dev çarpmalarla oluşan geçici alanlar yaşamış olabileceğini gösteriyor. Böylece, Ay’ın uzak tarafındaki güçlü mıknatıslanma alanlarının nedenine dair tartışmalar daha net bir zemine oturuyor.
Gelecekte Artemis Programı kapsamında Ay’ın güney kutbuna iniş yapacak astronotlar, bu teoriyi doğrulamak için kaya örnekleri toplayarak testler gerçekleştirebilirler.
Daha fazla uzay haberi için Uzay Bilimleri kategorimizi ziyaret edin.
