NASA’dan tartışmalı SLS testleri
NASA’nın Space Launch System (SLS) roketine yönelik umutları, bu hafta üst üste gelen testlerle bir kez daha sınandı. Geçtiğimiz günlerde Mississippi’deki Stennis Uzay Merkezi’nde RS-25 motorunun başarılı bir şekilde test edilmesinin ardından, Perşembe günü Utah’ta gerçekleştirilen katı yakıtlı güçlendirici testi beklendiği gibi sonuçlanmadı.
Güçlendirici testinde nozul felaketi
Northrop Grumman tarafından geliştirilen yeni katı yakıtlı güçlendirici, Artemis IX görevinden itibaren kullanılmak üzere tasarlanmıştı. Ancak testin ikinci dakikasına gelinmeden, motorun egzoz nozulu ani bir şekilde parçalandı. Egzozdan çıkan aşırı sıcak gazlar, güçlendirici yapısının nozula yakın kısmını eritti ve güçlendiricinin nozul kısmı dağıldı. Test, yerel ormanlık alanda yangına sebep oldu.
Dev bütçeler, sınırlı başarı
SLS programı bugüne kadar 4,2 milyar dolar maliyetle her uçuş gerçekleştirdi. Eski uzay mekiği parçalarının yeniden kullanımıyla maliyetin düşürülmesi hedeflense de bu amaç gerçekleşemedi. NASA, mevcut yedek parçalarla sadece sekiz SLS uçuşunu tamamlayabilecek durumda. Bu durum, yeni bileşen üretimini zorunlu kıldı.
RS-25 motoru test edildi ama gizlilikle
RS-25 motoru, Stennis’te 500 saniyelik testte %111’e kadar itiş gücü üretti. Ancak NASA, bu testin görüntülerini kamuoyuyla paylaşmadı ve görev planlarına ilişkin detay vermedi. Bu motor, Artemis V görevi için planlansa da, Beyaz Saray’ın iptal planları nedeniyle uçmama ihtimali bulunuyor.
BOLE programı ve riskli tasarım değişiklikleri
Geliştirilen yeni güçlendiriciler, mekik dönemindeki çelik kasaların yerine karbon fiber kompozit yapı kullanıyor. Ayrıca itici karışım ve direksiyon sisteminde de değişikliğe gidildi. Ancak bu revizyonlar güvenilirlik sorunlarını da beraberinde getiriyor. Northrop Grumman, son yıllarda testlerde yaşadığı nozül kayıpları nedeniyle eleştiri altında.
DeÄŸerlendirme
NASA’nın katı yakıtlı yeni güçlendiricisine yönelik ilk testler, sistemin henüz güvenilirliğe ulaşmadığını ortaya koyuyor. Özellikle Artemis görevlerinin başarısı için kritik öneme sahip olan bu roket bileşenlerinde yaşanan aksaklıklar, programın geleceğini tehlikeye atabilir. Testlerin şeffaf biçimde yürütülmemesi ise kamuoyunda güven sorununu artırabilir.
Daha fazla uzay haberi için Uzay Bilimleri kategorimizi ziyaret edin
