1940’lı yıllarda Ölü Deniz yakınlarında keşfedilen ve yaklaşık 900 tam ve kısmi parşömenden oluşan Ölü Deniz Parşömenleri, antik döneme ait en önemli metinler arasında yer alıyor. Bugüne kadar metinlerin büyük bölümü paleografi yani yazı karakterlerine göre tarihlendirilmişti. Ancak bu yöntem, öznelliğe dayalı olduğu için kesinlikten uzaktı.
Hollanda’daki Groningen Üniversitesi’nden araÅŸtırmacılar, bu soruna çözüm bulmak amacıyla Enoch adlı bir yapay zeka modeli geliÅŸtirdi. Ekip, radyokarbon tarihleme verilerini derin öğrenme ile birleÅŸtirerek, parşömenlerin tarihlerine dair daha saÄŸlam öngörüler elde etti.
Geleneksel Tarihlemenin Ötesine Geçiş
Enoch, her el yazmasının içerdiği mürekkep izi desenlerini, mikro düzeydeki geometrik analizlerle işliyor. Ardından bu verileri karbon-14 tarihleme bilgileriyle birleştirerek daha kesin tarih tahminleri oluşturuyor.
Geliştirici ekip, yapay zekayı gerçek parşömen örneklerinde test etti. Sonuçlara göre Enoch’un tahminlerinin %79’u paleografi uzmanları tarafından gerçekçi bulundu. Bu durum, yapay zekanın antik metinlerin tarihlenmesinde önemli bir araç olabileceğini ortaya koydu.
Parşömenler Daha mı Eski?
Enoch’un analizleri, birçok parşömenin önceki tahminlere kıyasla daha eski tarihlerde yazılmış olabileceÄŸini gösteriyor. ÖrneÄŸin, Hasmonean ve Herodian yazı stillerinin MÖ 2. yüzyılın sonlarından beri birlikte var olabileceÄŸi öne sürülüyor. Bu da, metinlerin oluÅŸturulma sürecine dair kabul gören akademik görüşlere doÄŸrudan meydan okuyor.
Ayrıca, İncil’e ait bazı parşömenlerin de bilinen tarihlerden daha önceye dayanabileceÄŸi belirtildi. Daniel Kitabı’nın parçaları örneÄŸinde, Enoch analizleri MÖ 160 civarına iÅŸaret ederken, Vaiz metninin ise MÖ 3. yüzyılda anonim bir yazar tarafından yazılmış olabileceÄŸi öngörülüyor.
Yeni Araç, Yeni Ufuklar
Enoch’un geliştirilmesi, yalnızca Ölü Deniz Parşömenleri için değil, aynı zamanda diğer antik el yazmalarının tarihsel analizi için de çığır açıcı olabilir. Sistem, klasik paleografik önyargılardan bağımsız çalışarak, yazıların içerdiği stilistik verileri matematiksel olarak analiz ediyor.
Araştırmacılar, bu aracın gelecekte İncil yazmalarının dışında tarihsel olarak belirsizleştirilmiş tüm metinler için uygulanabileceğini düşünüyor. Böylece, geçmişin izlerini daha kesin verilerle ortaya koymak mümkün hale gelebilir.
DeÄŸerlendirme:
Enoch, yapay zekanın arkeoloji ve tarih disiplinlerine nasıl katkı sağlayabileceğini güçlü bir şekilde gösteriyor. El yazmalarının içerdiği stilistik ayrıntılarla geçmişin daha doğru yorumlanmasını sağlayan bu yaklaşım, hem akademik hem de kültürel anlamda büyük bir dönüşüm yaratabilir.
Bunun gibi daha fazla içerik için Bilim ve Geleceğin Teknolojileri kategorimizi ziyaret edin.
