Yapay zeka, kuantum hesaplama ve elektrikli araçlar gibi teknolojiler, yarı iletkenlere olan talebi artırıyor. Ancak geleneksel silikon temelli çiplerin sınırlarına yaklaşılması, yeni malzeme arayışını zorunlu kılıyor. Çözüm ise tahmin edilenden daha uzakta: uzayda.
Merkezi İngiltere’nin Cardiff kentinde bulunan girişim şirketi Space Forge, bu soruna uzay ortamında çözüm sunmak amacıyla 30 milyon dolarlık (22,6 milyon sterlin) A Serisi yatırım aldı. Bu finansman, daha verimli çip üretiminde kullanılacak kristal ve yarı iletken malzemeleri yörüngede üretmeye yönelik.
Uzayda Üretimin Avantajları
Uzayın ağırlıksız ortamı ve diğer fiziksel özellikleri, Dünya’da üretilemeyecek kalitede kristal yapıların oluşturulmasına imkân tanıyor. Bu kristallerin daha az kusura sahip olması sayesinde, daha verimli ve daha az enerji tüketen elektronik cihazlar üretilebiliyor. Örneğin Space Forge, BT (eski adıyla British Telecom) ile uzayda üretilen kristalleri 5G kulelerine entegre ederek güç tüketimini azaltmayı amaçlayan bir projede de yer aldı.
Avrupa Uzay Ajansı da yörüngede üretim süreçlerinin, yüksek performanslı malzeme üretimi açısından büyük potansiyele sahip olduğunu vurguluyor.
NATO ve Northrop Grumman’dan Stratejik Destek
Girişimin çift amaçlı kullanıma uygun yapısı – yani hem sivil hem askeri uygulamalara hitap edebilmesi – NATO İnovasyon Fonu ve Northrop Grumman gibi kurumların ilgisini çekti. Space Forge, bu destekle yalnızca üretimi değil, aynı zamanda çiplerin Dünya’ya güvenli dönüşünü de hedefliyor.
“Uzaydan Mary Poppins”: Geri Dönüş Teknolojisi
Şirketin geliştirdiği “Pridwen” adlı ısı kalkanı ve “Fielder” isimli yüzen ağ sistemi, kapsülün Dünya’ya inişini sağlıyor. Western, bu süreci esprili şekilde “Uzaydan Mary Poppins” olarak tanımlıyor: “Şemsiyeye benzer yapılar sayesinde, uzaydan yere süzülüyoruz.”
Bu teknoloji, İngiltere Uzay Ajansı ve Avrupa Uzay Ajansı tarafından da destekleniyor. Ayrıca şirket, Portekiz’in Azor Adaları‘ndaki Santa Maria Adası’nda ofis açarak Avrupa genelinde bir geri dönüş altyapısı kurma yolunda ilerliyor.
Uzayda Üretim Ekosistemine Doğru
Space Forge’un uzun vadeli hedefleri arasında ilaç keşfi ve telekom donanımı gibi alanlarda da uzayda üretimi mümkün kılmak var. Ancak bunun gerçekleşmesi, maliyetlerin düşmesine veya özel müşterilerin bu maliyeti karşılamasına bağlı.
Küresel yarı iletken tedarikine dair endişeler, bu projelerin stratejik önemini artırıyor. Özellikle Tayvan’a olan bağımlılık, Avrupa’nın kendi üretim altyapısını güçlendirme arayışına ivme kazandırıyor.
Dünya Fonu’nun genel ortağı Daria Saharova, “Yeni nesil süper malzemelerin yerli ve sürdürülebilir şekilde tedarik edilmesi kritik” diyerek bu alandaki yatırımın önemini vurguluyor.
Yeni Görev: “The Forge Awakens”
Space Forge, 2023’te başarısızlıkla sonuçlanan ilk fırlatma girişiminin ardından çalışmalarına hız verdi. Şimdi, 2025 sonlarına doğru ForgeStar-1 adını taşıyan yeni nesil uzay aracını, Pridwen teknolojisiyle birlikte fırlatmaya hazırlanıyor.
Görevin adı ise uzaya saygı duruşu niteliğinde: “The Forge Awakens.”
Space Forge’un uzaydaki üretim vizyonu, yalnızca bilimsel değil aynı zamanda çevresel ve ekonomik açıdan da çığır açıcı olabilir. Ancak bu potansiyelin gerçek olup olmayacağı, şirketin önümüzdeki görevlerinde belli olacak.
👉 Daha fazla içerik için teknoread.com‘u ziyaret edin!
